Büyük büyük dedelerimiz ve ninelerimiz Anadolu’nun farklı bölgelerinde, tıp, tarım ve ekosistem alanlarında verdikleri inançlı ve uzun soluklu mücadelelerle biyolojik bilgeliği yarattılar. Pratik deneyimlemenin yerel savaşçıları elde ettikleri değerleri bir sonraki nesillere işlevsel uygulamalarıyla aktardılar.

Gelenekselliğin önemli ölçütlerinden biri olan yerel tohum dışında, verim uğruna vazgeçilmez bir koşul olarak önerilen monokültür, mekanik ekipman (traktör), suni gübre ve sentetik ilaç paket çözümleri, tarımsal üretimin hemen her alanında kullanılan hayvanın (gübre, iş gücü, besin, vb) gerekliğini ortadan kaldırmış görünüyor.

Özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinde, temel seçim parametresinin finansal endeksli (kısa vadeli) karlılık hesabına dayandırıldığı yöntemler, yüksek verim uğruna çiftçiyi daha yüksek maliyetli girdi deseninde bir tarımsal üretim modeline mahkum ederken, tüketici açısından özellikle hormon ve ilaç kalıntısına bağlı gıda güvenliği daha çok sorgulanmak durumunda kaldı.

Daha yüksek verimlilik beklentilerinde geleneksel tarım dünyanın bilhassa 'gelişmiş' bölgelerinde ölmeye yüz tutarken, üretim metotlarına bağlı olarak gıdalar, sağlık sorunlarının önemli sebepleri arasında yer almaya başladı. Az gelişmiş bölgelerde ise (yerel) geleneksel tarımın yok oluşu küreselleşme ve diğer ülkelerdeki yüksek tarımsal sübvansiyonlara bağlı olarak, tercih edilebilecek konvansiyonel tarımın değil, ekonomik çaresizliğin bir sonucu olarak ortaya çıkmakta.

Enerji kaynakları ve petrole bağlı tarımsal üretimin geleceği sorgulanmalı, kendine yeterlilik ve sürdürülebilirlik esasında, geleneksel tarım metotları, donanım ve hizmet (traktör üreticileri, ilaç ve gübre sanayi, endüstriyel tohum firmaları, kredi kuruluşları, sertifikasyon sistemleri) sağlayıcılarının karlılığı için değil, toprak ana, üzerinde yaşam sürdüren üretici ve onun emeğini destekleyen tüketici leyhine iyileştirilmelidir; bugünün ve yarının muhtemel şartlarını anlayarak ve yaşamı daha iyi analiz ederek...


31 Ekim 2010 Pazar

UPOV’da Şeffaflık ve Katılımcılık Konusunda Yeni Bir Dönem Başlıyor

Bitki Çeşitliliğini Koruma Uluslararası Birliği (UPOV) 21 Ekim 2010 tarihinde gerçekleştirdiği yıllık olağan oturumunda, sivil kurumlara ve çiftçi organizasyonlarına gözlemci statüsü tanıma kararı aldı. UPOV’un bu kararı, bundan sonra yürüteceği görüşmelerde şeffaflık ve katılımcılık noktalarında yeni olasılıkları ima etti.

21 Ekim 2010 tarihinde UPOV Konseyi, APBREBES’e ve European Coordinaton Via Campesina (ECVC)’ya; Konseyi, İdare ve Hukuk Komitesi (CAJ), Teknik Komite (TC) ve Teknik Çalışma Grupları’na (TWPs) gözlemci statüsü tanıma konusunda anlaşmaya vardı.

UPOV merkezi Cenevre, İsviçre’de bulunan devletlerarası bir organizayon. Bitki çeşitliliğinin korunmasıyla ilgili uluslararası kuralları belirlediği için gıda güvenliği, biyoçeşitlilik ve çiftçi hakları konularında belirleyicidir.

“Çiftçiler, UPOV’un fikri mülkiyet hakları sistemine dayalı olarak koruma altına alınmış tohumların başlıca kullanıcıları. Bundan dolayı bizler ECVC’ye gözlemci olma hakkı tanıyan UPOV üyelerine teşekkür ederiz. Böylelikle çiftçiler UPOV’da neler olup bittiğiyle ilgili bilgilenme ve gözlemci olma hakkına kavuşmuşlardır.” Josie Riffaud, ECVC Bioçeşitlilik, Tohum ve Çevre sorumlusu. Bu kuruluş 16 Avrupa ülkesinden 24 çiftçi kuruluşu ve 200.000 üreticiyi temsil etmektedir.

“UPOV’a katılımımız , UPOV’un perspektifini genişleterek çiftçi hakları ve genetik kaynakların sürdürülebilir kullanımı konularında farkındalık yaratabileceğimizi ve bitki çeşitliliğinin korunmasıyla ilgili dengeli bir yaklaşım sağlanmasına olanak tanıyacağını umuyoruz.” Francois Meienberg, Bern Deklarasyonu, APBREBES Kurucu Üyesi.

“UPOV’un ECVC ve APBREBES’e gözlemci statüsü tanıma kararı, devletlerarası organizasyonların örneğin Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Organizasyonu’nda (WIPO) olduğu gibi, şeffaflığı ve katılımcılığı artırma eğilimi ile aynı çizgide değerlendirilmelidir. Bu karar UPOV’un daha fazla katılımcılık ve daha fazla şeffaflık yolunda attığı ilk adım olarak görülmelidir. UPOV’la kurulacak yapıcı işbirliğini dörtgözle bekliyoruz.” Sangeeta Shashikant, Üçüncü Dünya İletişim Ağı (APBREBES)

UPOV’un başlıca karar verme organı olan Danışma Komitesi’ne gözlemciliğe izin verilmiyor. UPOV’un resmi web sitesinden kamuoyuna organizasyonun sınırlı sayıda belgeleri duyuruluyor. Web sitede belgelerin önemli bir kısmına erişim şifrelerle sağlanıyor.

Ek bilgi:

ECVC Via Campesina’nın bir üyesi. Köylülerin, küçük ve orta ölçekli üreticilerin, topraksızların, köylü kadınların, yerli halkların, köylü gençliğin ve tarım işçilerinin uluslararası ölçekli en büyük hareketi. ECVC tüm Avrupa’dan katılan 24 çiftçi ve tarım işçileri birliğinden oluşuyor.

APBREBES, bitki çeşitleri ıslahı ve UPOV mevzuatı konusunda çalışan organizasyonlar tarafından kurulmuştur. APREBES, Berne Declaration (Switzerland); Center for International Environmental Law (USA); Community Technology Development Trust (Zimbabwe); Development Fund (Norway); Local Initiatives for Biodiversity, Research and Development (Nepal); Searice - The Southeast Asia Regional Initiative for Community Empowerment (Philippines); and Third World Network (Malaysia)’den oluşmaktadır.

Daha fazla bilgi için:

Josie Riffaud

ECVC Koordinasyon Komitesi Üyesi

Tel: 0033 6 13 10 52 91

François Meienberg

Bern Deklarasyonu (APBREBES)

Email: food @evb.ch
Sangeeta Shashikant

Üçüncü Dünya İletişim Ağı (APBREBES)

Email: Sangeeta@thirdworldnetwork.net

Hiç yorum yok: